neden
İçimin paramparça olduğunu hissediyorum. Sanki bir cammış da kırık parçaları her geçen saniye biraz daha acıtıyor canımı. Bunu hissetmek süslü kelimelerle anlatamayacak kadar zor; yaşayıp da anla diyemeyeceğim kadar kötü. Sadece sorgulatıyor. Neden? Nasıl? Rüya mı? Rüya olmalı. Ya gerçekse? Bakılırsa gerçek. Yaşamak istemediğim bir gerçek. İşte hayatın ta kendisi. Başkaları yaşadığında küçük bir duraksama kimileri için o bile anlamsız. Ama sen de yaşayınca bir şişe kapağı bile milyonlarca anlam kazanıyor, bir yandan dünya anlamını kaybederken. Önceden mezarlık yanından geçerken isimlerini okuyup kafamı çevirirdim. Şimdi bir yığın toprak parçası ne çok acı biriktirmiştir ne çok gözyaşıyla sulanmıştır diye düşündürüyor. Ve ne de yalnız görünüyorlar baktığın pencereden. Yapayalnız. Ama orda onlarca,yüzlerce insan var. Nasıl bu kadar yalnız görünebilir? Onlar ordayken beraber selam verdiğin insanlar çıkıyor sonra karşına. Gittiğin yollar aynı, oturduğun sandalye bile aynı. Hadi çık gel diye bakıyorsun ama gelmiyor kimse. Nerdesin? Seni çok özlüyorum. Neden sana değil de kıyafetlerine sarılıyorum? Neden biraz daha zamanımız olmadı? Neden?
Acımdan kaçmaya çalıştıkça kendimi kaybettiğimi hissediyorum. Kaçmayınca da pek kendimde olduğum söylenemez. Her şey o kadar çok bilmiyorumla dolu ki. Bilmiyorum. Bazen bağırıp çağırıp içim acıyor demek istiyorum bazen de bir insanı bile görmeye tahammül edemiyorum.
Kimileri acı çektikçe büyüdüğünü söyler. Ben büyümek istemiyorum.
O'na
Redd-Her neyse
Yorumlar
Yorum Gönder