Kayıtlar

deli kız iki

Resim
  bir sen daha mı var senden içeri yoksa özün bu mu bilemedim ilk yanın yalandan nefret ederken son yanın gözünü bile kırpmaz söylerken ilk yanın tüm dünyaya merhamet doluyken son yanın üç maymunu oynar beni kırıp dökerken sen bana; peri masalını yaşatıp gözlerimin içini güldürürken yılanların öcüne döndürdün hayatımı birden ortak paydada iki kalp bir bütün iken payına düşeni alıp gittin tereddüt etmeden ben senin ilk hâlini sevdim de son hâlinle kavga ettim sen naparsan yap arkanı döndüğünde beni bulacağına emindin bense arkamda mıydın onu bile bilemedim sevilmemeyi kabullenirdim de seviyorum diyip gitmeni sindiremedim ayrılık sevdaya değil bahanelere dahilmiş bunu öğrendim günün birinde dönüp baktığımda sen benim için bir yanılsama bense senin için tatlı uykundan uyandıran bir acı olacağım sana söz değersiz hissettirildiğin yaban ellerde bana yaptığın haksızlıklar seni duvardan duvara vuracak dualar ederek atlattığım geceler kabus gibi çökecek üzerine ...

deli kız

Resim
benim kimsenin gülen yüzüne değil,senin kızgınken bile içi benimle dolu olan sevgine ihtiyacım vardı benim şatafatlı hayatlara değil,sabahın dördünde seninle yüzmenin tadına varmaya ihtiyacım vardı benim pürüzsüz yüzlere değil,kusurları olan tenini öpüp iyileştirmeye ihtiyacım vardı benim gösterişe değil,yaşayamadığın çocukluğunu seninle çocuk olup yaşamaya ihtiyacım vardı benim o duvarı kıra kıra çıkmana değil,beni biraz anlamana ihtiyacım vardı benim çok şeye değil de sadece ellerine ihtiyacım vardı ellerimi ölesiye gevşek tutan ellerine sen beni gönlün rahat ben seni istemeye istemeye bıraktım ya bu da bize, sevgimize ettiğimiz ihanetten geriye kalan olsun olur da küçük denilen dünyada rast düşersek olur da bi neşet türküsünde karşılaşırsak olur ya adaşımıza seslenildiğini duyarsak olur da içimiz burkulursa gururundan kaçarken sevgine yenik düş seni hiçbir zaman kötü biri olarak değil sevgisi benim için kalmaya yetemeyen biri olarak anacağım olsun senin de canın, i...

hush

Resim
  gerçekçi olalım imkansıza en yakın hayallerle kim demiş dün düşlediğinin yarın gerçekleşemeyeceğini kim demiş elini attığın bir işi başaramayacağını kim demiş diyen de kimmiş gezip görüp kimleri yenmiş bu zalim dünyada kimlere kafa tutabilmiş yokuşu görüpte mi vazgeçmiş düzlüğe varacakken mi pes etmiş kimlere kucak açabilmiş hangi derde deva olabilmiş cam güzeli olupta mı eleştirmiş gözleri sırtını mı ezberlemiş an'a göre maskesini mi değiştirmiş maskeler yüzüne yuva mı edinmiş soruyorum size diyen de kimmiş sevgiyle kalın sevmek güzel şey her an'a; i'm gonna be

denklem

Resim
  nereye kadar? kalbimin yabancı olduğu duygular var tenimin sıcaklığını hiç hissetmediği bir el tanımadığım yüzlerde kendimi aramışlığım var kendimi bulamayıp daha çok kaybetmişliğim omzuna sinip saatlerce ağlamak istediğim bir silüet var bir de o silüetin kim olduğunu bulamayaşım elimi tutmak isteyen birileri var benimse insanlara dair inanç kayıplarım içten içe sar beni,tutunmak istiyorum dediğim bir çift göz var bir de benden uzak dur diyen tavırlarım daha on dokuzum önümde upuzun bir yol var bir de o yola tuzaklar kurmuş bir tanrı tanrıyla kavgalarım,kafa tutuşlarım var bir de onunla konuşup huzur buluşlarım savaşım var barışım yok dinleyenim var anlayanım yok susmuşluğum var eşlik eden yok plastik yüzlerin süslenmiş vücutları var zekaya, sevgiye dair kırıntıları yok şişkin egolar var özgün kimlikler yok kaydırılan paralar var düşünen akıllar yok yoktan varolmuş bir sistem var sorgulayan yok bir hayat borçlu olduğumuz insanlar var suçluya ceza yok bana dokunmayan yılan bin yaş...

yaşamak

Resim
  yeniden yaşamaya başlamak kolay mı? gecenin sessizliğine kafamın içinde kopan gürültü eşlik ediyor her gece -kafa senin değil mi nasıl duvarlara vurasın- en temel ihtiyaçlardan biriyken uyku, en büyük meşakkatlardan birine dönüşüyor benim için -ne zaman meşakkatsiz oldu ki bir şey hayatımda- aldanmayın yakınır gibi konuştuğuma savaşmadan kazanılana kazanç gözüyle bakmaz içimdeki uslanmaz küçük kız onun için sınır, sınırsızlıktır çünkü düşüyorum bu savaşta. çok düşüyorum. bocalıyorum. ama deniyorum. dedim ya yaşamayı istiyorum. çünkü ben pes etmek ne bilmiyorum. sevgiyle kalın! sevmek güzel şey. geceye; Coldplay-Clocks

yansıma

Resim
Yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini, Hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye. Biliyorsun, saymakla bitmez sevenler seni, Ama besbelli sen aşk duymuyorsun kimseye. Öldüren bir nefrettir yüreğindeki şeytan; Hiç umrunda değil kazsan kendi kuyunu, Çekinmezsen güzelim canevini yıkmaktan Onarmak olmalıyken asıl amacın onu. Sen tutum değiştir de cayayım düşüncemden, Yumuşak bir sevgi koy nefret yerine bir yol; Göründüğün gibi ol; cömert, sıcak, sevecen; Hiç değilse kendine yumuşak yürekli ol. Aşkın uğruna bir ‘sen’ daha yarat kendine: Güzellik onda veya sende yaşasın yine. 10.sone Geceye; Two Feet- I Feel Like I'm Drowning

içsel

Resim
çok garibim içim fırtına, dışım bayram günleri terk edilmiş koca şehir içim öfke nöbetlerinin yıkıp geçtiği duvarlardan kalma enkaz, dışım plastik vücutlarda atan kalp içim 9.000.000 km² lik çölde su arayan küçük kız, dışım burnu düşse almayacak bir saray kadını içim bana suskun, dışım tüm insanlığa başkaldırışta içim özenildiğinde iyileşecek çiçek, dışım ödev ertesi atılmış pamuktaki fasulye içim uyarıları fark etmemiş insan keşkesi, dışım zincire vurulmuş bir aslan içim ipteki üçüncü cambaz, dışım benim diyen palyaço içim kırık, dışım iyi bir oyuncu çok garibim geceye; cas- apocalypse

ben

Resim
Beni ne kendi çapınızdaki düşünceleriniz oluşturuyor ne de hakkımdaki beşer dakikayı aşmayacak konuşmalarınız. Görmek istediğinizi görüp yargılamak istediğinizi ya da hoşunuza gideni çekersiniz aradan. Ama ben ne hoşunuza gidenden ibaretim ne de görmek istemediklerinizden. Biraz biraz hepsindedim. Oyunu gizli değil açık oynarım ben. Ne çok karmaşık biriyim ne de kolayca çözülecek biri. Ama çok yalınım ben doğru yerden bakabildiğinde. Yalın,saf,temiz. Kimsenin lafıyla da kirlenmem. Ne yeni dünyaya aidim ne de geçmişte kalan dönemlere. Arafta kalmanın tadını çıkaran bir kadınım ben. Hepsinden biraz biraz.. Sevgiyle. Sevmek güzel şey. Gece'ye; Bir sinema filmine bilet almışım..

sev gi

Resim
Ben artık bir şeyleri duymak değil hissetmek istiyorum.  Süslü cümleler insanı olmadım hiçbir zaman. Yalın olan her şeyi sevmekle geçirdim ömrümü. Yalın,basit,salt. Ne kadar süslendiyse anlatılanlar bir o kadar uzaklaşırken buldum kendimi. Özellikle farklı yüzlerde aynı şeyleri duymaya başladıkça.. Yine de kaçmadım hiçbir zaman. Uzaklaşırken bile tutmak ve tutulmak istedim. Bir kez, iki kez, üç kez ve belki de birkaç kez daha. Ama sonsuz bir döngü içinde olmadı bu kez'ler. Bir noktada durup düşününce -bilhassa aşık olduğum gece vakitleri- bana durmam gerektiğini söyledi. Dur ve izle. Kendime savaş açtım çoğu kez. Yap-yapma,adım at-atma,bak-koş. Ve her seferinde biraz daha eksildi bu hayatta yaşayacağım günlerden. Bu ikilemler, düşünceler sadece içimi, ruhumu değil ömrümü de kemiriyordu çünkü. Kafamdan dökülen her bir tel bunların dışa vurumu gibiydi sanki. Ya da mideme giren kramplar, sonsuz kusma istekleri.. Kalbim, ruhum kendini iyileştiremedikçe beynim ve vücudum sinyal gönderi...

neden

Resim
İçimin paramparça olduğunu hissediyorum. Sanki bir cammış da kırık parçaları her geçen saniye biraz daha acıtıyor canımı. Bunu hissetmek süslü kelimelerle anlatamayacak kadar zor; yaşayıp da anla diyemeyeceğim kadar kötü. Sadece sorgulatıyor. Neden? Nasıl? Rüya mı? Rüya olmalı. Ya gerçekse? Bakılırsa gerçek. Yaşamak istemediğim bir gerçek. İşte hayatın ta kendisi. Başkaları yaşadığında küçük bir duraksama kimileri için o bile anlamsız. Ama sen de yaşayınca bir şişe kapağı bile milyonlarca anlam kazanıyor, bir yandan dünya anlamını kaybederken. Önceden mezarlık yanından geçerken isimlerini okuyup kafamı çevirirdim. Şimdi bir yığın toprak parçası ne çok acı biriktirmiştir ne çok gözyaşıyla sulanmıştır diye düşündürüyor. Ve ne de yalnız görünüyorlar baktığın pencereden. Yapayalnız. Ama orda onlarca,yüzlerce insan var. Nasıl bu kadar yalnız görünebilir? Onlar ordayken beraber selam verdiğin insanlar çıkıyor sonra karşına. Gittiğin yollar aynı, oturduğun sandalye bile aynı. Hadi çık gel d...

Belirti

Resim
26 Ağustos 2020, 1.33 Karşımda duvar, derin bir sessizlik eşliğinde sohbet ediyoruz.O kadar koyu ki dakikalar geçiyor;hayatta tam o an birçok şey olup bitiyor ama biz fark etmiyoruz. Özel bir bağ kurmuşuz anın büyüsüne kapılıyoruz. Sonra puf!Küçük bir irkilme, napıyorum ben duygusu. Napıyorum ben? Naptım? Napacağım? Bilmiyorum. Her şey o kadar çok bilmiyorumla dolu ki..Tek bildiğim şey içten içe kırılıyorum. Bunu fark ettiğimde daha çok acıtıyor bu his içimi. Her defasında daha büyük bir oyuk açılıyor. Ne kadar büyüyebilir bilmiyorum. Görmek ister miyim hiç sanmıyorum. 32 gün önce hayatın ne olduğunu öğrendim ben. Dile kolay. 32 gün..768 saat..Detaya indikçe büyüyor o da birçok şey gibi. Öğrendiklerimi sizinle de paylaşacağım. Sevgiyle kalın. Bu yalnızca geri dönüş sinyalidir. Geceye; Hemsaye~Bi' kaç fotoğrafın hikayesi ve sabah rüzgarı

Başlangıç

Resim
9 Temmuz 2020 Eski hayatımın son günü, yeni başlangıçları yaparken eski beni getirecek olan günün gecesi.. Uzun zaman oldu çırpındığım denizde nefes almaya çalışırken.. Her gün biraz daha dibe battım. Çıkmak isterken sanki biri ayaklarıma yük bağlamışta gidemezsin diye bağırıp duruyordu o sonsuz hayatı temsil eden yerde. Bazen o kadar benden uzaklaştım ki batmak istedim. Hissizleştim.. Hayır hayır hissizlik değildi bu. Çok şey hissetmekti. O kadar çok ki ne olduğunu anlamama engel oluyordu. Ne oldu bana? Nasıl yabancılaştım kendime? Neden sadece duvarlarla bakışmaya başladım? Aklımla kalbim nasıl bu denli zıt düştü birbirine? İnsanlar içinde yalnızlığa o kadar alışmaya başlamıştım ki eski beni taşıyan palyaço maskesini çıkardı;aynanın karşısına geçte kendine gel der gibi. Eski ve yeni ben o kadar kızgındı ki birbirlerine çatışıp dururlarken kendimi bulmamı sağladılar. Her şeyi kendiyle çözmeye çalışan ben, kimseye kendini açıp dertleriyle boğmayan ben yıllardır yakınında olan birine...

Aynadakine

Resim
Kangren olmuş bir parmakla yaşamaya çalışmak ne kadar mantıklı olur?Sana acı veren şeyleri kesip atmayı öğrenmelisin artık. Eğer izin verirsen, geçmişteki hüzünlü anlar bir ilmik gibi dolanır boynuna. İlmiyi çıkaracak olan da sensin, öldürmesine izin verecek olan da. Gelecek umut,mutluluk doluyken ölümüne seyirci kalma artık. Son zamanlarda bir kuş gibi hissediyorum kendimi. Yere çakılmak üzereyim ve sadece izliyorum. Ne kanat çırpmak istiyorum ne de çakılmak. Ama, aması işte...Konu kendi olunca Pollyannacılık oynayamıyor pek insan. Bazen bardağın boş tarafı daha çok göze batıyor. Bilhassa insanlar içindeki yalnızlığını fark edince. Sarılmak istiyorsun sardığın gibi, tek kelime etmeden anlaşılmak, sana iyi gelinmesini istiyorsun. Ama sonra fark ediyorsun ki seni sen iyileştirebilirsin. Ne mutlu ki bunu kavrayıp olduğun yerde fark edilmek için çırpınıp durmuyorsun. İnsanlara yaslanırsan düştüğünde tek başına kalkamayacağını da bunun sonunun gelmeyeceğini de biliyorsun çünkü. Sakın yan...

Kurallar Bütünü

Resim
Kendinizi bulun. Duyduğunuz şarkılarda, okuduğunuz satırlarda, gördüğünüz resimlerde kendinizi arayın. Benzer hikayeleri yaşamış ruhlar size aidiyet duygusunu hissettirir.İnsanlarda kendinizi bulmayı denemeyin. Denedikçe kaybolursunuz.  Sevgi güzelleştirir. Sevin ve sevilmeyi dileyin. Ruhunuzu emip sizi hüzne boğan herkesi hayatınızdan çıkarın. Zor değil, imkansız hiç değil. Yalnızca zaman alır. Bu zamana yardım edin. Kendinizi acıklı şarkılara, sözlere, insanlara hapsetmeyin. Sınırları çizin. İnsanlara değersiz hissettirmeyin ama çokta değer vermeyin. Günün sonunda en değerli olanın kendiniz olduğunu hatırlayın, hatırlatın. Yüzleşin. Hayatınızdaki insanlardan kaçmak çözüm değil pişmanlık getirir. Yalnızca saniyeler sonra hayatın size neler getirebileceğini bilmezken sözleriniz kalbinizde değil dilinizde yankılansın. Elinizden gelenin en iyisi yapın. Son gelmiş gibi gözükse de siz bitti demeden bitmez. Yalnızca güzelliklerden oluşmayan hayat bazen mutlu sonlar bazen de köt...